İbn Haldun Çalışmaları Dergisi

Rekabet Stratejileri ve Pazar Performansı: Girişimcilik Yöneliminin COVID-19 Döneminde Aracılık Rolü

2023-09-11T08:49:14+00:00

Kovid-19 pandemisi başta sağlık olmak üzere birçok alanda krize neden olan ekonomik ve sosyal bir krizdir. Çalışmamızda Kovid-19 pandemisi sırasında rekabet stratejileri ile pazar performansı arasındaki ilişkide girişimcilik odaklılığın aracılık rolü incelenmektedir. ISO 500 listesinde yer alan 137 firmadan toplanan anketlerle yapılan çalışmanın analizleri SPSS 20.0 istatistik programı ile analiz edilmiştir. Çalışmanın sonuçlarına bakıldığında işletmelerin maliyet liderliği ve farklılaşma stratejileri ile pazar performansı arasındaki ilişki kanıtlanmıştır. Rekabet stratejileri ile pazar performansı arasındaki ilişkide girişimcilik odaklılığın aracılık rolü incelenmiş, farklılaşma stratejisi ile pazar performansı arasındaki ilişkide girişimcilik odaklılığın kısmi etkisi kanıtlanmış ancak maliyet liderliği ile pazar performansı arasındaki ilişkide girişimcilik odaklılığın herhangi bir etkisinin olmadığı ortaya konmuştur. Çalışma bulguları, işletmelerin yürüttüğü rekabet stratejilerinin Kovid-19 pandemi dönemindeki belirsizlik ortamında pazar performansını nasıl etkilediği ve bu ortamda girişimcilik odaklılığın rolü konusunda alana katkı sunmaktadır.

İşgören Mutluluğu ile Duygusal Emek ve İş Performansı İlişkisi

2024-01-05T06:37:58+00:00

İşgörenlerin çalıştıkları kurumun vitrinini yansıtan en önemli aracı unsur olduğu günümüzde kabul görmüş önemli bir yaklaşımdır. İşgörenlerin göstermiş oldukları yetenekleri, işlerine duydukları aidiyetleri ve işin sonucuna yönelik sergilemiş oldukları performanslarının yüksek seviyede olması iş yerinde duydukları mutluluk hissinin karşılanmasını da ifade etmektedir. Bu çalışmanın örneklemi, İstanbul ilinde bulunan perakende spor giyim sektöründe hizmet veren mağazacılık işgörenleridir. Veri toplamak amacıyla anket yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen veriler ışığında araştırma modeli hipotezleri AMOS programı ile Yapısal Eşitlik Modeli (YEM) kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, iş yerinde mutluluğun, duygusal emek ve iş performansı ilişkisinde aracı rolü neticesinde meydana geldiği tespit edilmiştir. Elde edilen bulguların literatüre ve ilgi duyan araştırmacılara katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Geleneksel Basından Dijitale Geçiş Sürecinde Gazetecilik Etik İlkelerinin Değişim ve Dönüşümü: New York Times Örneği

2023-07-20T06:23:03+00:00

Bu makalenin amacı gazetecilik meslek etiğinin güven üzerine etkisini New York Times gazetesi üzerinden açıklamaya çalışmaktır. Nitel araştırma yöntemiyle oluşturulan araştırmada örnek olay çalışması olarak New York Times incelenmiştir. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme metodu benimsenmiş ve her biri farklı ülkeden olan 19 gazeteci ile uzaktan bire bir görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Görüşmeler, betimsel ve içerik analizi yöntemine göre ele alınmıştır. Araştırma kapsamında: Haber sitelerinin gelir modellerine daha fazla odaklandığı, kamuoyunda güven konusundaki farkındalığın yükseldiği, gazetecilerin etik sorunlara karşı bilincinin arttığı ve haber merkezlerinin dijitalleşmeye yönelik dönüştürülmeye başlandığı saptanmıştır. Bu faktörlerden dolayı internet haberciliğinin geleceğinin son 10 yılda olduğu kadar problematik geçmemesi beklenmektedir. Katılımcıların “tarafsız yayıncılıktan” çok “güvenilir içeriğin” önemine vurgu yaptıkları belirlenmiştir. New York Times’ın internet ile geleneksel yayıncılığı başarılı şekilde koordine ettiği, internet ortamında okuyucuya ulaşmak için tüm araçları etkin şekilde kullandığı ve aldatıcı başlıklara başvurmadığı sonucuna varılmıştır. Bu araştırmanın geleneksel basından dijitale geçiş sürecinde yaşanan etik sorunlara karşı izlenebilecek yolların bulunmasına katkı sağlaması da hedeflenmektedir.

Radikalleşme Araştırmalarında Temel Yaklaşımlar: Literatür Taraması

2023-08-18T06:17:00+00:00

Radikalleşme kavramı, özellikle Soğuk Savaş’ın güvenlik yapısının çözülmesinin ardından takip eden yıllarda, küresel güvenlik çalışmaları ve entelektüel çevrelerde büyük ilgi görmüştür. Bu kavram, 11 Eylül 2001'de ve 2004'te Madrid ve 2005'te Londra gibi Avrupa kentlerinde meydana gelen terör eylemlerinin ardından küresel çapta tanınırlık kazandı. Bu analitik paradigma, siyasi şiddet olaylarını yorumlama pratiğinde, özellikle de cihatçı terörizm ve Batılı "yabancı savaşçıların" Suriye ve Irak'a katılımı üzerine yapılan akademik araştırmalarda yaygın olarak kabul görmüştür. Sosyal bilim alanları, özellikle yerli şiddet yanlıları ile bağlantılı olarak radikalleşme konusuna giderek daha fazla odaklanmakta ve görünüşte sıradan olan bireylerin terörizmi benimsemeye doğru çekildiği karmaşık süreçleri anlamayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda çalışmamız radikalleşme kavramının uluslararası güvenlik mimarisinin daha geniş bağlamı içerisindeki pratik temellerine yer vermekte ve radikalleşme literatüründe tartışılan başlıca yaklaşımları konu edinmektedir.

İntihar Üzerine Etimolojik ve Terminolojik Bir İnceleme

2024-01-05T07:54:16+00:00

İntihar hukuki, tıbbi, ekonomik, sosyal ve bireysel sonuçları olan bir halk sağlığı sorunudur. Aynı zamanda psikoloji ve sosyoloji perspektifinden neden-sonuç ilişkileri bağlamında incelenmeye ihtiyaç duyan, çok boyutlu bir olgudur. İntihar üzerine yıllar içerisinde çok sayıda ve farklı yöntemlerle çalışmalar yürütülmüş olmakla beraber, intihar riskinin ön görülebilmesi ve intiharın kesin ve etkili biçimde önlenebilmesi hususlarında halen araştırmalara ihtiyaç vardır. Bu araştırmaların yürütülebilmesi için kuramsal altyapıya ihtiyaç olup, tanım ve terminolojinin de anlaşılması gerekmektedir. Bu derleme, Türkçe ve İngilizce özelinde intihar sözcüğünün etimolojisi ile intihar olgusunu tanımlama ve sınıflandırma girişimlerini ele almaktadır.

Kendini Tanıma, Kültürel Kimlik ve Dış Saygıyı Birbirine Bağlayan Mekanizmaların Araştırılması: Teorik Bir Araştırma

2023-06-26T11:11:23+00:00

Kendimizi kültürel olarak tanımlama şeklimiz ve kişisel olarak kendimizi nasıl tanıdığımız, toplumdan ve genel olarak dünyadan aldığımız saygının düzeyini büyük ölçüde etkiler. Araştırmacı, bir bireyin ancak kimliğini benimsediğinde saygı, tanınma veya onur alabileceğini, çünkü kendini kabul etmenin ve onaylamanın başkalarından onaylanmanın yolunu açmada etkili olduğunu savunuyor. Tanınma teorisine dayanan ve Axel Honneth, Nancy Fraser ve Charles Taylor gibi saygın bilim adamlarının çalışmalarından beslenen; Bu araştırma, bireylerin kendini tanıması, kültürel kimlik ve kazandığı dış saygı arasındaki karmaşık etkileşimi açıklayan kavramsal bir yapı oluşturmayı amaçlamaktadır. Araştırma, bu mekanizmaları inceleyerek kişinin kişisel algısının ve kültürünün küresel toplumdaki sosyal konumunu nasıl etkilediğine dair anlayışımızı zenginleştiriyor. Bu çalışmanın bulguları, benzersiz kişisel kimliklerin kabul edilmesi ve takdir edilmesinin, kültürel çeşitliliğin teşvik edilmesinin ve kurumsal eşitsizliklerle yüzleşmenin önemini ortaya koymaktadır. Bu çalışma, toplumlarımızdaki farklı kimliklere değer vermenin son derece önemli olduğunu vurgulamaktadır.

19. ve 20. Yüzyıl İslam Düşünürlerinin Mucizelere Yaklaşımı

2024-01-18T10:35:26+00:00

Abduh, Afganî, Reşid Rıza ve Seyyid Ahmed Han’ın başını çektiği İslâm modernistleri Batı’dan gelen baskıya karşı aydınlanmanın ürettiği değerler ile İslâm inançları arasında doğrudan bir paralellik kurmaya giriştiler. Onların modernist duruşları yeniçağdaki Kur’an yorumunu da derinden etkilemiş, “vahyin akla egemenliği”, “erken dönem rivayetlerinin yoruma kaynaklık edişi”, “gayb ile ilgili konuları aynen muhafaza etme” gibi geleneksel kültürün önemle üzerinde durduğu konularda çok ciddi kırılmalar yaşanmıştır. Mucizevî kıssalar da bu değişim çabalarından payını almıştır. Aydınlanma ile palazlanan “doğal din” tasavvuruna çok benzer bir biçimde mûcizelerin imkânı tartışmaya açılmıştır. Bu bağlamda onlar modern bilimsel gelişmeleri yakından takip etmek suretiyle mucizeleri bu çerçevede açıklama ihtiyacı içerisine girmişlerdir.